10 Kasım 2010 - 2138 Okunma

Osman AROLAT / AROLAT´ tan

Yıllardır her gittiğimde "Kömür üretimi yanına refah getirici yeni üretim" düşünmediğine tanık olduğum Zonguldak´ta son Garanti sohbetinde önemli bir değişimin ipuçlarını gördüm. Artık, kömürün tek başına yetmezliği, yeteri refahı sağlamadığı, onunla birlikte "Birşeyler daha yapılması gerektiği" kent yöneticilerince ortaya konuluyor. Zonguldak geleceğini arayan, bir kent olma özelliğini taşıyor.

Dokuz yıldır Türkiye´nin 49 kentinde Garanti Bankası ile Sanayi Odalarının katkılarıyla düzenlediğimiz Garanti Anadolu Sohbetlerinden 68.´sini geçen hafta sonunda Zonguldak´ta gerçekleştirdik. Defalarca gittiğim Zonguldak´ta bugüne kadar kömür dışında alternatif aranması "Tepki" alırdı. Bu toplantıda gördüğüm Zonguldak yerel yöneticilerinin de artık tek ürünü "Kömür" olan Zonguldak´ta mutlaka yeni alanlarda yeni üretim arayışlarıydı.

Zonguldak´lılardan tepkilerin en büyüğünü budan yıllar önce, "Madenleri kapatıp işçileri evlerine gönderip maaşlarını verirsek devlet daha az zarar eder. Yeni üretim alanlarına ihtiyaç var" diyen İshak Alaton almıştı. Kendisi neredeyse bu önerisi nedeniyle "Vatan haini" ilan edilmişti. Ben de son on yılda gittiğim her Zonguldak toplantısında kömüre tek ürün olarak bağımlılığı gördükçe, "Kömürün sizi ulaştırdığı refah seviyesi 1500 doların altı, bir anlamda geri kalmışlık belgesi olarak 5084 sayılı teşvik yasasındaki illerden birisiniz. Kömüre devam etseniz de mutlaka yakına kentin refahını artıracak yeni üretim unsurlarını eklemelisiniz" önerisini yapıyordum. Ve İshak Bey kadar olmasa da bana da salondan tepkiler geliyordu.

Garanti Sohbeti´nde açış konuşmasını yapan Garanti Bankası Genel müdür yardımcısı Nafiz Karadere, Zonguldak´ın kömür üretimindeki azmini, girişimciliğini ve dinamizmini birleştireceği lojistik, enerji, seramik ve eko turizm gibi sektörlerle yeni bir yapılanmaya gidebileceğini, ezberlerin bozulduğu günümüzde böylece çok önemli bir atılım gerçekleştirebileceğini söyledi.

Zonguldak TSO başkanı Mehmet Salih Demir, kentlerinde 1980´lerden sonra bir gerileme olduğunu, Taşkömürü İşletmesi nin büyük alanında tapu verilmediği için sanayi yatırımları için yaeterli arazi bulunamadığını açıkladı ve büyük ölçekli yatırımların mümkün olmadığını blirterek KOBİ yatırımlarının bugün için kentteki yapılcak en iyi iş olduğunu söyledi.

Belediye Başkanı İsmail Eşref, Zonguldak´ta 1849 yılında kömürün bulunmasıyla başlayan gelişimin 100 yıl kadar sürdüğünü 1985´e tavan yaptıktan sonra gerilemeye başladığını, derin üretim gerektirdiği için verimsiz olduğunu söyledi. Kentlerinin bir üniversite kenti olarak gelişmesinin önemini belirtti. Kentte TTK´nın sahip olduğu arazi üzerinde olumsuzluk taşıyan bir kaçak yapılaşmanın da önemli olumsuzluk yarattığını, uzun bir süredir yerel yöneticilerin bu konuda önlem alamadıklarını açıkladı.

Kentin valisi Erdal Ata, Zonguldak´ın üke gelişmesinde kömür ve demir-çelik ürünleriyle uzun yıllar ülke ekonomisinde lokomatif görev üslenmeyi başardıktan sonra, son çeyrek yüzyılda, dünyadaki global gelişmeler ve piyasa ekonomisi gelişmelerine uyum sağlamada zorlanarak yeni kararlar almak sorunda kaldığını açıkladı. Bölgede önemli büyüklükte yerli ve yabancı yatırım talepleri olduğunu, bunlar için altyapı çalışmalarının bir an önce tamamlanması çalışmalarının sürdüğünü belirtti. Filyos, projesinin önemi zerinde durdu.

Yerel yöneticilerin ortaya koyduğu kömür dışı yeni zenginlik getirecek proje arayışlarından sonra, Prof. Faruk Şen, Almanya´nın eski kömür havzası Ruhr ile Zonguldak arasındaki örtüşmeyi ee alıp, Ruhr havzasında kömür üretimi verimsizleşince, uygulanan dönüşüm projeleriyle girişimcilerin ve KOBİ´lerin n nasıl geliştiğini, uygulanan iki dönemli projedeki AB desteklerinin neler olduğunu sıraladı. Rurh deneyiminin iyi araştırılıp, Zonguldak için AB desteği de alan projeler geliştirmesi önerisinde bulundu. Şen´in konuşması sonrası sorularla yapılabileceklerin neler olabileceği konusunda beklentiler irdelendi.

Eski Zonguldak milletvekili ve bakan Tınaz Titiz, sounun köküne inilmesi gerektiğini ortaya koydu. TTK´nın küçülerek verimliliğini artırırken, Karaelmas Üniversitesi´nin de yeni dönem arayışlarına ve proje geliştirmesine katkı sunabilmesinin sağlanmasını istedi. Kaya Üzen, yerel marketlerin ve bakkalların büyük mağazalar karşında yok olmamak için "Bakkal amca ruhunu kaybetmeden" işbirlikleriyle mücadele güçlerini artırmaların önerdi. Prof. Asaf Savaş Akat ise dünya ve Türkiye ekonomisindeki gelişmeleri ele aldı.

Zonguldak Garanti Sohbeti, bende Zonguldaklıların kömürün yanına mutlaka yeni değerler katarak, refahlarını artırma kararında oldukları izlenimi uyandırdı.

Kaynak: http://www.dunyagazetesi.com.tr/gelecegini-arayan-kent-zonguldak-osman-arolat_17_105496_yazar.html

Diğer Haberler
Facebook'ta
Takip Et
İnstagram'da
Takip Et
Twitter'da
Takip Et
Youtube'da
Takip Et
Linkedin'de
Takip Et